Dosya: Yunus Emre Aslında Ne Dedi?

Tahmini Okunma Süresi: < 1 dakika

Yurtseverce olarak Kenan Göçer hocamızla Yunus Emre üzerine sohbet ettik ve Yunus Emre’nin “aslında” ne dediğini anlamaya çalıştık. Kenan Göçer, Yunus Emre üzere yazdığı “Yunus Emre Aslında Ne Dedi: İzonomi Temelli Ekonomi-Politik Yaklaşım” başlıklı kitabında alternatif bir Yunus Emre ve tasavvuf okuması geliştiriyor. Bu okumayı Yunus’u tarihsel bir figür ve bilge olarak geçmişe kapatan muhafazakar okumalardan farklı kılan ekonomi-politik bir sorunsal var. Yunus’u Melami tasavvufi gelenekle iliştiren bir okuma içinde Kenan Göçer biriktirmemenin, “miskinliğin” Yunus’un hayat felsefesinin temelini oluşturduğu tezini ileri sürüyor. Böylelikle, biriktirmek için biriktiren, biriktirmenin kendi başına amaç olduğu kapitalizme karşı Yunus’u kapitalist modernite karşıtlarının bir çağdaşı olarak çağırıyor. Göçer, biriktirme biçimleri olarak devlet ve sermayenin eleştirisiyle motive olan bu Yunus Emre okumasında Yunus’u Marx’ın son dönem özgün yorumcularından Kojin Karatani ile de bir diyaloğa sokuyor.

Kenan Göçer ile olan sohbetimizi 3 bölüm halinde yayınlayacağız. Bu ilk bölümde daha ziyade bir tarihsel çerçeve üzerine konuşuyoruz. İkinci bölüm Yunus Emre’nin de içinde yer aldığı Melami tasavvufi geleneğin kurucu ilkeleri ve ayırt edici özellikleri üzerine olacak. Son bölümde ise tartışmanın devlet ve sermaye eleştirisi için ne gibi içerimleri olduğuna odaklanıyoruz.

Yunus Emre Aslında Ne Dedi? Tarihsel Bir Çerçeve

Yunus Emre Aslında Ne Dedi? Melamilik Üzerine

Yunus Emre Aslında Ne Dedi? Kapitalist Modernliğin Eleştirisi

Prekaryalaşan Türkiye’de Siyaset Yapmanın İmkanları Üzerine

Ülkenin büyük bir umuda, bir türküye, bir yürüyüşe ihtiyacı vardır. Bu yürüyüşün yolu ulus olarak sıkıştırıldığımız bu kölelik halinden ve düzeninden kurtulmaktan geçiyor. Bu aynı zamanda bütün bir ulusun sınıfsal olarak da ayağa kalkması demektir….

Prekaryalaşan Türkiye -2-

Prekaryalaşan Türkiye yazımızda, Türkiye’nin 12 Eylül 1980 darbesinden bugüne kadar Neoliberal ekonomiye geçiş sürecini tartışmış ve bu süreç içinde emek dünyasının nasıl güvencesiz bir hale getirildiğini anlatmıştım. Bir daha ki yazımızda bunun sektörel bazda Türkiye’deki…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir